İçindekiler
- B2B Nedir?
- B2C İş Modeli Nedir?
- C2C İş Modeli Nedir?
- B2B ve B2C İş Modelleri Arasındaki Farklar
- B2B Şirketleri Neden Fintech Çözümlerini Kullanmalıdır?
- B2B’nin Fintech Sektöründeki Yeri
- Sonuç
İşletmeler, ürün ya da hizmetlerini sundukları hedef kitlelerine göre farklı iş modellerini benimserler. Benimsedikleri bu iş modelleri de A’dan Z’ye tüm iş birimi stratejilerini doğrudan etkiler. Günümüz ekonomisinde yaygın olarak karşımıza çıkan iş modelleri, genellikle B2B, B2C ve C2C2’dir. Bu yazımızda; B2B nedir sorusuna yanıt vererek B2B’nin temel unsurlarını, diğer modellerden ayrıştığı noktaları ve fintech çözümlerinin bu işletmelerin başarılı olmasına nasıl yardımcı olduğunu inceleyeceğiz.
B2B Nedir?
Açılımı; “business to business” olan ve Türkçe’de “işletmeden işletmeye” şeklinde ifade edebileceğimiz B2B modeli, şirketlerin kendi aralarında gerçekleştirdikleri pazarlama veya satış uygulamalarını kapsar. Peki, B2B nedir? Bu model en temel haliyle iki şirket arasındaki pazarlama ve satış işlemi olarak tanımlanabilir.
Bu iş modelinde ürün veya hizmetlerin son tüketiciye değil, işletmelere sunulması hedeflenir. Örneğin Craftgate, online ödeme alan işletmelere tüm ödeme süreçlerini tek noktadan yönetebilmelerini sağlayan bir ödeme altyapısıdır. İşletmelerin ödeme alanındaki tüm ihtiyaçlarını karşılayan ödeme geçidi Craftgate, yazılım tabanlı B2B iş modeline örnek verilebilecek bir fintech çözümüdür.
B2C İş Modeli Nedir?
B2C kavramının açılımı “işletmeden tüketiciye” anlamına gelen, “business to consumer”dir. Bu model, işletmelerin ürün ve hizmetlerini doğrudan tüketicilere sunduğu iş modeli olarak tanımlanabilir. Tüketici olarak yaptığımız birçok alışveriş, B2C iş modeli kapsamına girer. Günümüz e-ticaret süreçlerinde faaliyet gösteren B2C iş modelindeki işletmeler, ürün veya hizmetlerini sundukları mecralara göre iki farklı yöntem tercih edebilirler.
Bu yöntemlerden ilki, bir pazaryeri aracılığı ile ürün veya hizmetlerin sunulmasıdır. Sanal pazar yerleri, B2C iş modeli uygulamasını yaygın olarak görebileceğimiz mecralardır. İşletmeler, ürettikleri veya tedarik ettikleri ürünleri pazar yerleri aracılığı ile son kullanıcılara sunabilirler.
İkinci bir yöntem ise işletmelerin ürün veya hizmetlerini kendi platformları üzerinden son kullanıcıya sunmalıdır. Bu iş modelinde pazar yeri gibi bir aracı bulunmadığından işletmeler, yapılan satışlarda ödenecek komisyon oranları bakımından avantaj sağlayabilirler.
C2C İş Modeli Nedir?
E-ticaretin gelişmesiyle birlikte, sektörel gereklilikler ve tüketici ihtiyaçları doğrultusunda farklı iş modelleri ortaya çıkmıştır. C2C iş modeli de bu gibi ihtiyaçlar neticesinde ortaya çıkmış ve geleneksel iş modellerine alternatif olan bir modeldir.
“Consumer to consumer”, şeklinde ifade edilen bu terim “tüketiciden tüketiciye” şeklinde tanımlanabilir. En sade haliyle, tüketicilerin birbirleriyle kurdukları ticari ilişkiyi içerir. Bu iş modelinde tüketiciler, sahip oldukları ürünleri çeşitli pazar yeri uygulamaları aracılığıyla diğer tüketicilere sunabilirler. Ev, araç, arsa satışı veya kiralaması, ikinci el ürün satışı gibi faaliyetlerin tümü C2C iş modeline örnek gösterilebilir.
B2B ve B2C İş Modelleri Arasındaki Farklar
B2B nedir sorusunu yanıtlayarak B2B ve B2C iş modellerini tanımlamamızın ardından bu modeller arasındaki temel farkları inceleyebiliriz:
- B2B iş modelinde müşteriler ürün veya hizmetleri tercih ederken, değer önerisi bakımından somut verileri göz önünde tutarlar. B2C müşterileri ise daha çok duygusal faydaya yoğunlaşır. Bu nedenle, eğer ki B2B iş modelinde faaliyet gösteriyorsanız maliyet avantajı, ciro ve kar artışı gibi KPI’lar ile hedef kitlenizin dikkatini çekebilirsiniz.
- B2B müşterilerinin bir ürünü veya hizmeti tekrar satın alma oranı, B2C müşterilerine göre daha yüksektir. Bu durumun farklı nedenleri olabilir. Örneğin, operasyonel yapıları nedeniyle işletmelerin karar alma mekanizmaları kompleks yapıda olabilir. Bu durumda, halihazırda çalıştıkları tedarikçi veya firmayı değiştirmeleri için pazar araştırması, müzakere, teklif ve demo gibi süreçlerden tekrar geçilmesi gerekir. Böyle bir yükün altına girmek istemeyen müşteriler, eğer ki ortalamanın üzerinde bir verim alıyorlarsa bir kez anlaşma sağladıkları firma ile çalışmaya devam etme eğiliminde olurlar.
- B2B alanında ürünlerin fiyatları ya da teslim edilme koşulları pazarlığa açıktır. Öyle ki, pazarlık müzakereleri sırasında farklı network ağları veya iş yapılan diğer firmalar gibi aracılar da devreye girebilir. B2C alanında ise çoğu zaman pazarlık imkanı yoktur. Son kullanıcıya sunulan teklifler standart olarak tüm kullanıcılara taahhüt edilir.
- B2B süreçlerinde, reklam ve pazarlama maliyetleri daha uygundur. Eğer ki B2B müşterilerine yönelik pazarlama faaliyetleri yürütüyorsanız; milyonlarca kişinin markanızı bilmesi gerekmez. Zira çoğu zaman ürün ve hizmetlerinizi pazarlayacağınız hedef kitle daha limitli sayıdaki, niş bir kitledir. Bu sayede, müşterilerinize uygun bir pazarlama bütçesiyle ulaşmanız mümkündür.
B2B Şirketleri Neden Fintech Çözümlerini Kullanmalıdır?
Fintech, en genel tanımı ile geleneksel finansal hizmetlerin teknoloji ile birleşim noktasını ifade eder. Bir fintech şirketi, fintech çözümlerinden yararlanarak çok sayıda avantaj elde edebilir. Peki, B2B şirketleri neden fintech çözümlerinden yararlanmalıdır? Bu sorunun yanıtını iki boyutta ele alabiliriz. Bunlardan ilki fintech çözümlerinin B2B iş modelindeki işletmeler açısından sağladığı operasyonel kolaylık ve maliyet avantajıdır.
Günümüzde fintech çözümlerinden yararlanan işletmeler operasyonlarını daha kolay ve hızlı hale getirebilirler. Fintech alanındaki fatura, muhasebe, dijital ve açık bankacılık gibi çözümlerden yararlanabilirler. Bunun yanında, online ödeme alan bir B2B işletmesi banka Sanal POS’ları ve ödeme kuruluşları ile anlaşabilir ve hatta ödeme geçidi kullanarak tüm online ödeme süreçlerini tek merkezden yönetebilir. Böylece, ödeme süreçlerini takip ederken her bir sanal POS veya ödeme kuruluşunun sistemine ayrı ayrı girmeleri gerekmez. Tek bir panel üzerinden tüm online ödeme süreçlerini takip edebilir ve operasyonel açıdan önemli bir avantaj elde etmiş olurlar.
Fintech uygulamaları kullanmanın B2B işletmeler açısından bir diğer önemli avantajı ise müşteri deneyimi noktasında kendisini gösterir. B2B iş modelinde de diğer modellerde olduğu gibi müşterilerinizle bağ kurmanız ticari ilişkinizin uzun soluklu olmasını sağlar. Bunun için müşterilerinize ürün ve hizmetlerinizin sunumu, satış, pazarlama, satış sonrası destek süreçleri de dahil olmak üzere her zaman yüksek kalitede bir deneyim sunmalısınız.
Müşterilerinize böylesi bir deneyim sunabileceğiniz alanlardan biri ise çevrimiçi süreçlerinizdir. Websiteniz, paneliniz veya mobil uygulamanız üzerinde herhangi bir işlem yapan B2B müşterilerinize pürüzsüz bir kullanıcı deneyimi yaşatmanız gerekir.
En nihayetinde müşterileriniz işletmeler dahi olsa bu işletmelerin sizin markanızla temas ettiği birimlerde gerçek kişiler bulunur. Amacınız müşterilerinizle uzun soluklu bağ kurmak ise bu birimlerdeki kişilerin kullanıcı deneyimini gözetmelisiniz.
Craftgate olarak, B2B alanında online ödeme alan üye işyerlerimizin tüm ödeme süreçlerini tek merkezden yönetmelerini ve müşterilerine akıcı bir ödeme deneyimi sunmalarını sağlıyoruz.
B2B alanda faaliyet gösteren üye işyerlerimizden Navlungo ve Mikro Yazılım’ın ödeme geçidi Craftgate ile ödeme dönüşüm oranlarını ve müşteri memnuniyeti oranlarını nasıl attırdıklarını referanslarımız bölümünden inceleyebilirsiniz.
B2B’nin Fintech Sektöründeki Yeri
Günümüzde finansal teknolojiler sektörü dünya ekonomisinin önemli bir payını oluşturuyor. Fintech alanında ürün veya hizmet üreten birçok şirketin ise B2B iş modeline yöneldiğini görüyoruz. Öyle ki, faaliyetlerine son tüketiciyi hedefleyerek başlayan ancak daha sonra odağını B2B’ye çeviren şirketler de mevcut. Bu nedenle, yazımızın bu bölümünde fintech sektöründe faaliyet gösteren B2B şirketlerinin işletmelerini daha iyi bir noktaya taşımaları noktasında dikkat etmeleri gereken hususlara değineceğiz.
Çok oyunculu fakat niş bir alan olan fintech sektöründeki B2B şirketlerinin sektörde önemli bir konuma gelebilmeleri için ekosistemdeki diğer oyuncularla iş birliği içerisinde hareket etmesi çok önemlidir. Fintech sektöründe faaliyet gösteren banka, ödeme, e-para veya alternatif ödeme kuruluşları gibi farklı şirketlerin birlikte hareket ederek sektörü geliştirmelerini sağlayan çok sayıda kesişim noktası da mevcuttur.
Hal böyleyken, B2B fintech’leri, müşterilerinin ürün veya hizmetlerinden memnun olmasının yanı sıra sektör içerisinde de güçlü paydaşlarının olmasına da özen göstermelidir. Bu stratejik iş ortaklıkları için şirketlerin sektördeki imajı oldukça önemli bir parametredir. Uzmanlık, deneyim, şirket kültürü, kurumsal iletişim, bilgi paylaşımları ve sektöre olan katkılar ise bu imaj ile doğrudan ilgilidir.
B2B fintech şirketi olarak sektördeki konumunuzu güçlendirebilmeniz için atabileceğiniz adımları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
Uzmanlık alanınıza dair bilgiler paylaşın.
Uzmanlık alanınıza dair faydalı bilgileri farklı dijital platformlarda ve formatlarda sunabilirsiniz. Fintech alanında faaliyet gösteren bir marka olarak uzmanlık alanınız kapsamında ödeme sistemleri, blockchain veya dijital bankacılık gibi farklı alanlarda içerikler oluşturabilirsiniz. Bunun için içerik pazarlamasından yararlanabilirsiniz.
Bilgilendirici nitelikteki blog yazıları, e-kitaplar, rehberler, sosyal medya postları, video ve sesli içerikler ile mevcut veya potansiyel müşterileriniz de dahil olmak üzere sektörle ilgili herkes için faydalı bilgiler sunabilirsiniz. İçerik pazarlaması, potansiyel müşterilerinizin sizinle temasa geçeceği ilk noktalardan biri olan websitenizin öne çıkması için de önemlidir.
Örneğin Craftgate olarak, ödeme sistemleri ve fintech alanlarındaki deneyim ve bilgi birikimimizi sizlere aktarabilmek için Craftgate Blog’da düzenli olarak içerikler yayınlıyoruz. Hazırladığımız e-kitap, video ve sosyal medya içerikleri ile de sektöre değer katmaya özen gösteriyoruz.
Yayınladığımız yeni blog yazılarımızdan haberdar olmak isterseniz, Craftgate Bülten’e abone olabilirsiniz.
Etkinlik ve medya süreçlerinizi marka kimliğinize uygun şekilde planlayın.
B2B şirketlerinin sektördeki konumlarını güçlendirmeleri için kendi uzmanlık alanlarına dair faydalı bilgiler paylaşmasının sektöre önemli ölçüde katkı sağlayacağına değindik.
Deneyim ve uzmanlığın fark yarattığı fintech sektöründe bu gibi aktarımları yapabileceğiniz bir diğer kanal ise etkinlik ve medya planlamasıdır. Etkinlik ve medya süreçlerini sayesinde, potansiyel müşterilerinizle yüz yüze görüşebilir ve sektördeki diğer paydaşlarınızla bir araya gelebilirsiniz. Böylelikle, fintech gibi hızla büyüyen ve dinamik bir sektördeki yerinizi sağlamlaştırmış olursunuz.
Bunun yanı sıra, fintech alanında yayın yapan website ve dergiler de aynı şekilde hedef kitleniz ile buluşabilmeniz açısından oldukça etkili bir yoldur. Bunun için, ürününüzle ilgili yeni geliştirmeleri basın bülteni, advertorial içerikler, röportaj ve haber içerikleri ile duyurabilirsiniz.
Sonuç
Bu yazımızda; B2B nedir sorusuna yanıt vererek; bu modelin fintech sektöründeki yerini ve B2B şirketlerinin neden fintech çözümlerinden yararlanmaları gerektiğini anlattık.
Bugün, eğer ki B2B iş modeline sahipseniz ve başarılı olmak istiyorsanız; ürün ve hizmet sunumunuzu, pazarlama, satış, satış sonrası destek süreçlerinizi doğru şekilde belirlediğiniz hedef kitlenize yönelik olarak gerçekleştirmelisiniz. Hedef kitleniz işletmeler dahi olsa ürün veya hizmetlerinizi deneyimleyecek olan kişilerin de kullanıcı deneyimini gözetmelisiniz.
Tüm iş stratejinizi bu kurgu doğrultusunda planlayarak, fintech çözümleri gibi gelişmiş teknolojilerden yararlanarak işletmenize rekabet avantajı sağlamış olursunuz. Ayrıca, müşterilerinizle bağ kurarak markanız ile müşterileriniz arasında bir güven ilişkisi oluşturabilir, sektördeki güçlü konumunuzu pekiştirebilirsiniz.